Projenin açılışını Ordu Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ziver KAHRAMAN yaparken, sunumları Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi akademisyenlerinden Mehmet KOCAMAN yaptı.
Ziver KAHRAMAN konuşmasında “DOKA “Teknik Destek Programı” başlığında kabul gören “Fındık Sektöründe Kümelenme ve Ortak Marka Yaratma Kültürünün Geliştirilmesi” konulu projemizin açılış konuşmasını yapmak münasebetiyle huzurlarınızda olmaktan onur ve mutluluk duyduğumu arz etmek isterim.
Kümelenme “aynı ya da benzer iş kollarında faaliyet gösteren, coğrafik olarak birbirine yakın, birbiriyle işbirliği ve rekabet hâlindeki üretici firmalar ve destekleyici firma ile kurumların bir araya geldiği çalışma modelidir” şeklinde tanımlanmaktadır. İşin detayını önümüzdeki beş gün boyunca uzmanlarımız izah edecekler ve bu konuda farkındalık yaratılacaktır.
Ordu Üniversitemizin “Üniversite- Sanayi- Kamu İşbirliği” vizyonu kapsamında hayata geçmekte olan TEKNOPARK çalışmalarına da katkısı olacağını düşündüğümüz bu projenin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Günümüz rekabet şartlarında, haksız rekabetin ortadan kalkması ve oluşmaması adına en geçerli yöntem “aleniyet” tir. Kümelenme, ihtiyacımız olan “aleniyeti” tesis edecektir. Kümelenme modeli, teknik manada profesyonel metotları içerir ve “kurumsallaşma” sağlar. Geleneksel yöntemlerle mal ve hizmet üreterek rekabet etmeye çalışan ve çoğu aile işletmesi olan sektör için “kurumsallaşma haritası” kümelenme modelidir.
İlimizin üretim, ticaret ve sanayi deseni malum; fındıktır. Biz, bu durumu hiçbir zaman bir dezavantaj olarak görmedik. Fındığın ana ve yan, yarı mamul olarak kullanıldığı sektörün genel olarak işlem hacmi 100 milyar dolar civarındadır. Türkiye, fındıktan sezonlar itibariyle ortalama 2,5 milyar dolar ihracat geliri elde etmektedir. Yani bu muazzam pastadan aldığımı pay %2,5 ‘tur. Tıpkı üretimdeki %70’lik avantajda olduğu gibi pazardan da bu oranda pay alıyor olmak gibi bir vizyona sahip olmalıyız. İşte bu vizyon kapsamında kümelenme, TEKOPARK gibi örgütsel yapılar şarttır. Bu şartların yerine getirilmesi “ortak marka yaratılması” gibi muazzam bir sonuç ortaya çıkaracaktır.
Bu anlayış içinde; disipline olmuş, denetlenen, denetlenebilen, birbirini kontrol eden, piyasa ekonomisi realitesine uygun davranan ve aksiyonlar alan bir kültür içindeki rekabet ortamında, pasta da pastadan alınan pay da artacaktır.
Kümelenme modeli, geleneksel, alışıla gelmiş ve katma değeri düşük üretim yerine, endüstriyel ve entegre yöntemlerle yüksek katma değerli ve marka değeri olan mal ve hizmet üretmeyi hedefleyip sürdürülebilir kılar.
İşte bu ortamda tam rekabet şartları örgütlenirken pazar da pazardan alınacak pay da artacaktır.
Biz, artık “bu iş bizde olmaz” diyen ataletten kurtulup “bu iş bizde nasıl olur. Bu iş bizde de olur” vizyonuna geçmek durumundayız.
Geçmişin “fasit döngü” alışkanlıklarını devam ettirerek büyüme ve kalkınma olmayacağı ortadadır. İşte bugün startını verdiğimiz böylesi projeler, geçmişin fasit döngüsünü kırıp vizyoner işletmecilik ve kurumsallaşma yolunda farkındalık yaratacaktır.
Ben, sözlerime burada son verip, mikrofonu işin uzmanlarına bırakırken, katılımınız için bir kere daha şükranlarımı sunuyorum.” Dedi.
Arakli Medya