Davut Çakıroğlu en son yaptığı açıklamada: " Devlet yönetmek ciddiyet isteyen bir adanmışlıktır.
Biz de Millet adına aldığımız sorumluluk gereği yönetenleri denetlemek ile kendimizi adanmış addediyoruz.
Bu görev bilinci ve sorumluluğu ile hareket etmemiz kişisel algılanmamalı.
Bu noktada gündeme getirmek istediğim konu Akçaabat Ortamahalle'de bulunan kültür varlığı tescilli konukevidir.
Yapılan tadilattan sonra "özel konut" hüviyeti kazanırsa şaşırmam. Böyle hesapsız bir harcama olamaz. Sadece mefruşat alımı aşağı yukarı 800 bin TL. Sayın Cumhurbaşkanı'nın ısrarla "deniz bitti, tasarruflu hareket edin" minvalindeki açıklamaları da umursayan yok.
Peki ne oldu?
Trabzon Büyüksehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı tarafından Kültür Varlıkları İhale Ýönetmeliği'nin 27/ç maddesine göre bu konuk evine satınalma yapılmıştır.
Bu maddeye göre "İdare acil durumlarda ve gerekli görülen hallerde ihale usullerinin dışında ve belirlenen limitte harcama yetkilisinin onayı ile harcama yapabilir." demektedir.
Alınan mobilya, kaşık-çatal, perde tefrişatı 4734 Sayılı Kanun'un 19.maddesi(açık ihale usulü ile) ya da doğrudan temin usulü olan 4737 Sayılı Kanun'un 22/d maddesine göre yapılmalıydı.
Çok ayrıntıya girerek milletimiz adına anlatmak istediğimizi karmaşık hale getirmek istemiyorum ancak kültür varlıklarının dekorasyonu ile ilgili bir madde ile belediye neden mefruşat alımı yapma yolunu seçti?
Burada ihmal mi var yoksa ihaleden kaçmak mı söz konusu!
Çünkü bir sedire 36 bin TL, veranda mobilyası 56 bin TL bir şekerliğe 380 TL bir yemek masasına 10 bin TL, Bir konut İçin tül perde halı 250 bin TL gibi ucuk rakamlar ödenince benim zihnimde bu usulsüzlük yerine oturuyor.
Kamu bu şekilde ve usulsüzlüklerle zarara uğratılmış mıdır? Yoksa Çok mu para var?
Bunlar kamuoyu adına daha önce farklı alımlar gibi cevap beklediğimiz sorularından bir kaçı.
Bugün ülke gibi belediyelerde borç batağına batmıştır.
Yetki mercii olmamamıza rağmen bu duruma şahit olmak bizi ziyadesiyle uykusuz bırakıyor.
Daha fazla detay, daha fazla bilgi, belge ve maalesef ülke-millet adına içimizi acıtan olay vuku buluyor.
Milletimizin tanıklığına sunduğumuz bu durumlar, hasbelkader gayretimiz ile milletimizin bilgisine, tepkisine arz ettiğimiz bu gibi durumlar onlarla, yüzlerle, binlerle ifade edilecek sayıda.
Siyasi gücün sirayetiyle, vicdani duruşlarını yok eden kimseler yüzünden bu millet malesef ülkeyi yönetenlerin gücü, ulufesi, tahkimi ve tahsisi karşısında tepkisini gizliyor.
Bu sessizlik, suskunluk nutuk tutulması uzun yıllar bütün milletin ağır ekonomik bedel ödemesine sebep oluyor.
Birileri gözümüzün içine baka baka sebepsiz zenginleşiyor, devleti zarara uğratıyor.
Bu gidişe dur diyecek tek güç ise görünürde millet.
Daha fazla geç kalmadan, geç olmadan.
İsrafa, usulsüzlüklere, kayırmacı zihniyete karşı ses çıkarmalıyız.
Bu olayları ortaya çıkartıp millete ulaştırmaktan fazlasına yetkimiz olsa anında, en ağır şekilde müsebbiplerin yargı önüne çıkmasını sağlardım.
Siyaset pahalı bir alan oldukça, rant alanı görülecek ve hizmet değil himmet için gayret eden isimler öne çıkacak maalesef..." dedi.
Arakli Medya