Kadro verilmesi noktasında başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
Ancak söz konusu Kararnameyle; Karayollarında asıl işin bir parçası olan, yol bakım ve onarım hizmetleri, karla, buzla mücadele hizmetleri, yol ve menfez temizliği hizmetleri, trafik işaretleme hizmetleri gibi süreklilik arz eden asıl işleri “anahtar teslimi” adı altında ihaleye çıkarak çalışan işçilerin kadroya alınmaması, tünel İşletmeciliğinde tünellerin bakım ve onarım hizmetlerini yapan işçiler ile müşavirlik hizmeti altında, bürolar da, şantiyeler de ve araştırma laboratuarlarında, her türlü asıl işleri yapan işçilerin kadroya alınmaması, yine kiralık şoför adı altında çalışan ve karayollarının resmi personelini taşıyan ve karayolları resmi çıkış kağıtları ile göreve giden sürücülerin asıl işi yaptığı halde kadroya alınmaması, bizlerde hayal kırıklığı yaratmış, ailelerimiz ile birlikte bizleri üzmüştür.
Sayın Çalışma Bakanımız Karayollarında çalışan işçilere kadro verildiğinde tünel yapımında, otoyol inşaatlarında, üçüncü hava limanında çalışan işçilere de kadro verilmesi gerektiğini, burada çalışanlarında karayolları işçileri gibi yapım işinde çalıştıklarını bunun da mümkün olmadığını belirtmiştir. Sayın bakanımızın her zaman dediğimiz gibi yanlış bilgilendirildiğini düşünüyoruz. Buradan sayın çalışma bakanımıza tekrar sesleniyoruz. Bizler Karayolların da 2013 yılından itibaren rutin yol bakım onarım, karla buzla mücadele, menfez ve yol temizliği, trafik işaretleme ve güvenliği, tünel bakım ve onarım işleri gibi karayollarının süreklilik arz eden asıl işlerinde taşeron firmalar değişmesine rağmen bizler çıkış almadan çalışmaktayız.
Yani sizlerin dediği gibi YAPIM işinde çalışmıyoruz, yapım işinde işler bitince orada ki şirketin ve çalışanların da işi bitmiş olur. Örneğin : Ovit Tüneli, Zigana Tüneli veya 3.havalimanı inşaatı bitince, şantiye kapanır ve işçiler çıkış alır başka yerlere veya evlerine giderler.
Bizler ise karayollarının asıl işleri olan ve süreklilik arz eden işlerinde çalışmaktayız. İhalemizin başında da rutin yani devamlılığı olan yol bakım ve onarım hizmetleri, karla buzla mücadele hizmetleri, yol ve menfez temizliği hizmetleri, trafik işaretleme hizmetleri olduğu açıkça bellidir.
İhalelerimizin sonuna yapım işi yazarak iş yapım işi olmaz, çünkü yapılan işin niteliği değişmemektedir. Yani hizmet alımıdır ve 2013 yılından itibaren aynı işlerde çalışmaktayız. Hatta 2013 yılından bu güne kadar da 18 ay hizmet alımı ihalesinde çalıştık. Bu mağduriyet kesinlikle düzeltilmeli ve haksızlık ortadan kaldırılmalıdır.
Yani Bizler yapım işi adı altında Hizmet Alımında Çalışıyoruz. İhalenin başlığının değiştirilmesi ve ihale de muvazaa yapılması biz işçilerin suçu değildir. Bunlar bahane edilerek kadroya alınmamamız, bizlerde hayal kırıklığı yaratmış, ailelerimiz ile birlikte bizleri üzmüştür.
Tekrar söylüyoruz. Bu kadroda başta CUMHURBAŞKANIMIZ olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Niyetimiz üzüm yemektir bağcıyı dövmek değildir. Verilen kadroyu gölgelemek gibi bir niyetimiz de yoktur. Aksine verilen kadro bizleri çok sevindirmiştir.
Bu düşüncelerimiz ile, Kadroya geçişte taşeron yanında çalışan işçiler arasında ayrım yapılması, bizde ve kamuoyunda Cumhurbaşkanımızın tam olarak bilgilendirilmediği kanaatini uyandırmıştır.
Bizler Karayolları Genel Müdürlüğü’nde muvazaalı, yani kanuna karşı hileli olarak asıl işin bir parçası olan anahtar teslimi işlerde, taşeron yanında çalışan işçi arkadaşlarımızın da kadrolarına geçirilmesini, talep ediyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Hükümetimizin; taşeron yanında çalışan işçiler arasında ayrım yapan ve adil olmayan bu düzenlemeyi değiştireceklerini, tüm taşeron işçilerinin başlangıçta açıklandığı gibi amasız fakatsız kapsama alınıp kadrolarına kavuşacaklarını bekliyor, Sayın Cumhurbaşkanımızın mağdur edilen bu işçileri de aileleriyle birlikte sevindireceklerine inanıyoruz dedi. Gedikli basın açıklamasının ardından bugün öğlene kadar iş bırakacaklarını açıkladı.
Haber-Video: Arif AZAK
Arakli Medya