31 Mart Yerel Seçimlerinde AK Parti’deki 3 dönem şartına takıldığı için Ak Parti’den istifa edip bağımsız olarak Hayrat Belediye Başkanı seçilen Mehmet Nuhoğlu, AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora’nın yapmış olduğu kayıt ile tekrar AK Parti’ye üye oldu. Hayrat’taki heyelan bölgesinde incelemelerde bulunmak için bölgeye giden ve burada da ilçe başkanlığını ziyaret ederek, parti yöneticileri ile toplantı düzenleyen Milletvekili Cora, Nuhoğlu’nun üyeliği için “Hayırlı olsun” ifadesini kullandı.

Cora, “Sayın Nuhoğlu bağımsız aday olarak girdiği seçimlerden sonra başka bir siyasi partiye geçiş yapmamıştır. Hatta diğer siyasi partilerden kendisine ciddi baskılar olduğu yönünde duyumlar almıştık. Ama kendisi acele ile hareket etmemiştir. Cumhurbaşkanımız ve genel başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan gelecek haberi beklemiştir. Başkanımızın tekrar partimize dönmesi bizleri mutlu etmiştir. Seçim sürecinde kendisi ile farklı kulvarlarda yarıştık. Siyasetin doğası gereği birbirimizi eleştirdik. Lakin teyemmüm suyu görünce bozulur. Bu partinin bir lideri vardır. O, bir şey demiş ise akan sular durur. Artık geçmişteki bazı kırgınlıklara takılıp kalmamız gerekir. Önümüze bakmalıyız. Birlik ve beraberlik içerisinde olup, liderimize destek, davamıza güç katmalıyız. Hayrat yeniden rekorlarla anılan bir ilçe olmalıdır.Bugünü Hayrat’ın büyümesi, gelişmesi ve tüm sorunların çözüleceği bir sürecin başlangıcı olarak görüyoruz. Vakit Hayrat Vakti olmalıdır. Mehmet başkanımızı tekrar aramızda gördüğümüz için mutluyuz, şimdi icraat zamanıdır. Hoş geldin başkanım.” dedi.

Türkiye’nin çok yoğun bir mücadele döneminden geçtiğini ifade eden Cora, bu süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın destekçisi olunması gerektiğinin altını çizdi. "İçerideki kırgınlıkları ortadan kaldırmalıyız." diyen Cora, “Liderimizin mücadelesinin iyi anlamalıyız. Bu mücadele, büyük Türkiye mücadelesidir. Bakın bugün Türkiye dış siyasette geri çekilse, içe kapansa Suriye’nin kuzeyinde PYD terör devleti kurulurdu. Bugün Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı, Katar’a darbe yapılır ve orayı farklı bir amaçla üs olarak kullanırlardı. Bugün kararlı bir irademiz olmasaydı Libya da seçilmiş meşru  hükümet bir darbe ile devrilmiş, Libya mutabakatı iptal edilmiş ve Türkiye, Akdeniz’de bir köşeye sıkıştırılmış olurdu. Bugün bizim sesimiz kısık olsa Kudüs için hiç kimse haykıramazdı. Bakın Venezuella’ya sözde başkan atadılar. Türkiye itiraz etti, bu kararı tanımadı. Seçilmiş hükümetin başkanı Maduro’nun yanındayız dedik. Ne yaptılar? Geri adım attılar. Türkiye dışarıda etkin ve aktif bir dış politika yürütüyorsa bu içerideki güçlü ve istikrarlı bir yönetimden kaynaklanmaktadır. Eğer bu ülkede güçsüz bir yönetim olsa idi ya bizi bir kaşık suda boğardılar ya da parmaklarında oynatırdılar. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan’ın ne kadar büyük bir lider olduğunu daha iyi anlıyoruz. Onun için birlik ve beraberlik içerisinde olmalıyız. Samimiyet ve gayretle çalışmalıyız.” şeklinde konuştu.