23 Nisan egemenlik bayramının yıldönümü olan bugün; millet olarak bundan 93 yıl önce milli mücadelenin hemen arkasından böyle bir meclisi böyle bir yetkiyi almanın ne kadar mühim ve değer bir unsur olduğunu bir kez daha görmekteyiz.

Bütün varlığı ile ülkenin dört bir tarafında mücadele eden ecdadımız hiç zaman kaybetmeden milli mücadeleden milli egemenliği kabul etmesi ve onun meclisi altında toplanması kadar takdir edilecek bir unsur yoktur.
Günün şartlarında hemen her dikta rejimine müsait olan yapıyı yerle bir eden düşünce milletin tam kendisi ve her kesimi temsil eden meclisin başarıdır. 
O ilk meclis bütün demokratik tartışmaları masaya yatırıp enine boyuna tartışma başarı ve gayreti göstermiş Türkiye Cumhuriyetinin sağlıklı ve sağlam temelleri oturtulması için keskin tartışmaların tanığı olmuştur. 
O günden bugüne kadar meclis çeşitli zamanlarda darbeye, baskıya, kaba kuvvete uğramış zaman zaman derin yaralar bırakmış, demokrasinin ve millet egemenliğinin kesintiye uğradığı dönemler olmuştur. Bu dönemler bir kayıp bir ziyan devirleri olarak tarihin kara sayfalarında yerini alacaktır. Unutulmamalıdır ki milletin meclisi üstünde hiçbir güç hiçbir kuvvet olmamalı, o meclis ki yetkiyi sadece milletten alır millete verir.
Daha güçlü bir Türkiye için bu doğrulta da çalışma gayret göstermek her vatandaşımızın aslı görevidir. Birçok sorunun temelden çözülmesi millet egemenliğinin gücüne bağlıdır bugün bunun her alanda örneğini görmekteyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle ilk meclisi açan başta Atatürk olmak üzere bütün kahraman ve gazi mebusları ayrıca ilimiz Trabzon mebusları Hasan SAKAHüsrev GEREDE Ali ŞÜKRÜ bey, Celalettin AYKAR, Faik ABAY, Hamit KAPANCI,Sabri NEMLİZADE ,Recai BAYKAL Nabi zade HAMDİ BEY,ve İzzet EYÜPOĞLU nu rahmetle minnetle şükranla anıyorum.